Saray Rejimi: Adaletin Celladı mı? Zorba İstifaya Zorlanıyor!
Saray, iktidarını uzatma çabalarında her türlü yolu deniyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu ve ekibine karşı uydurma suçlamalar, keyfi soruşturmalar ve gizli tanık ifadeleriyle muhalefeti sindirme planının bir parçası olarak kullanılıyor. Geçmişteki işlemler bahane edilerek İBB çalışanları gözaltına alınırken, İmamoğlu'nun yasa dışı şekilde takip edilmesi ve adaletin ayaklar altına alınması, rejimin karşısında durabilecek her türlü gücü bertaraf etme çabasının bir parçası olarak değerlendiriliyor.

MUHALİF POLİTİKA HABERİ: SARAY REJİMİNİN YOLSUZLUK OPERASYONLARI!
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ekibinin hukuksuzca tutuklanmasının ardından başlatılan ikinci operasyon dalgası, Saray rejiminin yolsuzluk ve siyasi operasyonlarını bir kez daha gözler önüne serdi.
İBB'ye yönelik gerçekleştirilen "yolsuzluk" soruşturması kapsamında 53 kişi hakkında yakalama kararı çıkarıldı ve toplamda 52 kişi gözaltına alındı.
Gözaltına alınan kişilerin emniyetteki ifade süreçleri devam ediyor. Emniyetin Vatan Caddesi'ndeki merkezinde ifade veren kişilerin adliyeye sevk edilmesi beklenirken, ortaya çıkan detaylar, bu operasyonların Saray rejiminin muhalifleri saf dışı bırakma ve rant politikalarını sürdürme planları olduğunu net bir şekilde ortaya koydu.
Saray yönetiminin hukuku yok ederek İBB'yi çalışamaz hale getirme çabaları, muhalifleri sindirme ve toplumu manipüle etme amacını gözler önüne seriyor.
Gözaltına alınanların ifadelerindeki saçma sorular ve uydurma suçlamalar, operasyonların asıl amacını açıkça gözler önüne seriyor. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun özel kalem müdürüne yöneltilen absürt sorular, bu skandalın boyutlarını gözler önüne seriyor.
Operasyonların gerçek amacı, muhalif sesleri susturarak Saray rejiminin otoritesini pekiştirmek ve iktidarlarını sürdürmek için kasıtlı bir şekilde hukuku çiğnemektir.
∗∗∗
SARAY REJİMİNİN GÖZALTINA ALDIĞI MUHALİFLERİN İFADELERİ İŞTE BÖYLE!
İBB İmar Dairesi Başkanı ve Genel Sekreter Yardımcısı Ramazan Gülten'in ifadesinde, kendisine yöneltilen suçlamaları reddederek hukuka bağlılığını ve dürüstlüğünü vurguladı.
Gülten, ailesiyle birlikte yokluk içinde büyüdüğünü ve hiçbir şekilde haram lokma yemeyeceğini belirtti. Kendisine yöneltilen suçlamaların tamamen asılsız olduğunu savunan Gülten, Saray rejiminin adaletsiz uygulamalarına karşı dik duruşunu sürdürdü.
İBB'deki muhalifleri hedef alan operasyonlar, Saray rejiminin adaleti hiçe saydığını ve muhalif sesleri susturarak tek adam yönetimini pekiştirmeye çalıştığını gözler önüne seriyor.
∗∗∗
İBB OPERASYONLARI: SARAY REJİMİNİN KORKU DOLU HÜKÜMETİ!
Şişli ve Sarıyer belediyelerine yönelik yapılan soruşturmada, DHKP-C'ye finansman sağladığı iddia edilen 25 kişi hakkında hazırlanan iddianame, muhaliflere yönelik siyasi baskının bir göstergesi oldu.
İddianamede, şüphelilere "terörizme finansman sağlamak" suçundan ağır cezalar istenirken, muhaliflerin adaletsiz bir şekilde hedef alınması, Saray rejiminin demokratik hakları yok saydığını bir kez daha gözler önüne seriyor.
Saray rejimi, muhalif sesleri bastırmak ve kendi otoritesini pekiştirmek adına hukuku hiçe sayarak keyfi uygulamalara başvuruyor.