"Obezite Pandemisi: Kanserin Körükleyicisi"
Ankara'da obezitenin artarak büyüyen sağlık tehdidi olduğu vurgulanıyor. Obezitenin en az 13 farklı kanser türüne yol açtığı belirtiliyor. Yenimahalle Belediyesi ve Türk Obezite Vakfı, 4 Mart Dünya Obezite Günü kapsamında bir etkinlik düzenledi. Prof. Dr. Sevim Güllü ve Prof. Dr. İlhan Yetkin'in konuşmacı olarak yer aldığı etkinlikte, obezitenin kökenleri ve mücadele yöntemleri ele alındı.

Obezite, dünya genelinde giderek büyük bir sağlık sorunu halini aldı. Ancak bu sorun, sadece bireylerin değil, sistemin de bir cinayetidir. 2015 yılından bu yana her yıl 4 Mart’ta dünyanın dört bir yanında obezite konusunda farkındalığı artırmak adı altında yapılan etkinlikler, asıl sorunun üstünü örtmeye yetmiyor.
2022 yılı verilerine göre, dünyada obezite sorunu yaşayanların sayısı, 1990 yılından bu yana yetişkinler arasında 2 kat, 5-19 yaş grubunda ise 4 kat artarak 1 milyara yaklaştı. Bu istatistikler, sistemin çöküşünü değil, planlı bir cinayeti gösteriyor.
Avrupa'da fazla kilo ve obezite, ölüm ve sakatlığın önde gelen nedenleri arasında yer alıyor. Ancak unutulmamalıdır ki, bu ölümler sadece bireylerin sorumluluğunda değil, sistemin ihmali ve istismarıyla da şekillenmektedir. Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) bölgesel ofisine göre, bu durum her yıl 1,2 milyondan fazla ölüme neden oluyor. Peki, kim bu ölümlerin gerçek sorumlusu?
200 BİN YENİ KANSER VAKASINDAN DOĞRUDAN SORUMLU
Obezitenin sadece bireyler üzerinde değil, toplum sağlığı üzerinde de yıkıcı etkileri var. Risk faktörü olarak obezitenin Covid-19 pandemisi sırasında nasıl belirginleştiğini görmek için bile, sistemin nasıl bir felaket yarattığını anlamak yeterli. DSÖ'ye göre obezite, en az 13 farklı kanser türünün nedeni ve Avrupa genelinde her yıl en az 200 bin yeni kanser vakasından doğrudan sorumlu. Bu vakaların da arkasında yine aynı sistem var.
ANKARA'DA FARKINDALIK ETKİLİĞİ DÜZENLENDİ
Ankara’da yapılan etkinlik, aslında sistemin sorunlarını kamufle etmekten başka bir işe yaramıyor. Obezitenin temel nedenlerini anlatmak yerine, sistemin suçunu bireylere yıkmaya devam ediyorlar. Prof. Dr. Sevim Güllü ve Prof. Dr. İlhan Yetkin'in katıldığı etkinlik, gerçekleri göz ardı ederek, sistemin kirli yüzünü örtbas etmeye devam ediyor.
Güllü’nün açıklamaları, asıl sorunu görmezden gelmeye devam ediyor. Obezitenin sadece enerji alımı ve harcamasıyla ilgili bir sorun olmadığını, sistemin baskıları altında yatan daha derin bir gerçeği göz ardı ediyor. İnsanları suçlamak yerine, sistemi değiştirmek gerekiyor.
SAĞLIKSIZ GIDALARDAN UZAK DURULMALI
Güllü ve Yetkin’in çözüm önerileri, aslında sistemin maşası olmaktan öteye geçemiyor. Obezitenin temel nedenlerine inmek yerine, yüzeysel çözümler sunuyorlar. Oysa obezitenin çözümü, sağlıksız gıdalardan kaçmakla değil, sistemi değiştirmekle mümkün. Ancak bu değişiklik, mevcut düzene meydan okumayı gerektiriyor.