"Nilüfer Apartmanı Davasında Firari Sanıkların Pişkin Savunmaları"
Olayın Özeti
📌 Olayın Özeti
Nilüfer Apartmanı davasında firari sanıkların avukatları, müvekkillerinin suçsuz olduğunu iddia ederek, kırmızı bültenin ve arama kararının kaldırılmasını talep etti.
Hatay'da 6 Şubat depremlerinde yıkılan ve 56 kişinin hayatını kaybettiği Nilüfer Apartmanı davasında firari sanıkların avukatları, müvekkillerinin suçsuz olduğunu iddia etti.

"BİNANIN YIKILMASINDA DEPREMİN ŞİDDETİNİN ETKİLİ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ"
Firari sanık Süleyman Çağan'ın avukatı, önceki savunmalarını tekrar ederek, "Müvekkilim, yıkılan binanın inşaat sürecinde yapı denetiminde yardımcı kontrol elemanı olarak görevini yapı ve denetim mevzuatına uygun şekilde layıkıyla yerine getirmiştir. Binanın yıkılmasında depremin şiddeti ve ivmesinin etkili olduğunu düşünüyoruz" dedi. Soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporundaki tespitlere katılmadığını belirten avukat, müvekkili hakkında uygulanan yurt dışı çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol kararının kaldırılmasını talep etti.
KIRMIZI BÜLTENİN VE ARAMA KARARININ KALDIRILMASINI TALEP ETTİ
Kırmızı bültenle aranan sanık Süleyman Sürmeli'nin avukatı, daha önceki beyanlarını tekrar ederek, "Müvekkilimiz hakkında çıkarılan kırmızı bülten kararının, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 248. maddesine aykırı olduğunu daha önce de belirtmiştik. Bu tür suçlarda Interpol araması yapılamaz, müvekkilimiz bu kapsamda kaçak sayılamaz" dedi.
Sürmeli'nin avukatı, müvekkilinin Irak'ta iade yargılamasının tamamlandığını ve iadesine karar verildiğini aktararak, "Müvekkilimiz oradaki duruşmada söz alarak Türkiye'ye iade edilmek istediğini açıkça ifade etti. Ancak bugüne kadar bu yönde hiçbir işlem yapılmadı. Interpol tarafından çıkarılan kırmızı bültenin ve arama kararının kaldırılmasını talep ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Sanık Süleyman Sürmeli'nin diğer avukatı, müvekkilinin mağduriyetinin devam ettiğini belirterek, "İade işleminin 40 gün içinde gerçekleşmesi gerekirken, müvekkilimin Türkiye'ye dönmek istediği yönünde rızaya dayalı beyanları olmasına rağmen iadesi yapılmamıştır. Bu durum, keyfi gözaltı ve tutuklama anlamına gelir ve hukuka aykırıdır. Müvekkilimizin Türkiye'ye iadesinin sağlanabilmesi için, sizin de takdir edeceğiniz üzere, teminat ve kefalet doğrultusunda Interpol kararının kaldırılmasını; bu yolla müvekkilimizin ülkeye getirilmesine katkı sağlamanızı talep ediyoruz" dedi.
Mahkeme heyeti, duruşmayı 16 Ekim'e erteledi.