Merkez Bankası Başkanı Karahan'dan Sert Mesaj: Sıkı Para Politikası Yolunda İnat Devam Ediyor!
Olayın Özeti
📌 Olayın Özeti
TCMB Başkanı Fatih Karahan, Türkiye'de sıkı para politikası duruşunun dezenflasyon sürecini güçlendirdiğini ve enflasyonun ana eğiliminin iyileşme kaydettiğini açıkladı. Karahan, döviz kuru geçişkenliğinin azaldığını belirtirken, enflasyonda sürdürülebilir bir düşüş yakalanana kadar sıkı para politikası uygulanacağını vurguladı.
Merkez Bankası Başkanı Karahan, Washington'da gerçekleşen Küresel Görünüm Forumu'nda önemli bir sunum yaptı. Türkiye'deki fiyat artışları ve para politikası konularına odaklanan Karahan, enflasyonun sürdürülebilir bir şekilde düşürülerek fiyat istikrarının sağlanacağını vurgulayarak sıkı para politikasının devam edeceğini belirtti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, dezenflasyon sürecinin güçlendiğini söyledi, ancak gerçekler farklı. Karahan, Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) tarafından düzenlenen forumda "Türkiye'de Para Politikası ve Enflasyon Görünümü" konulu sunum yaptı.
Karahan, para politikasının "proaktif ve piyasa dostu" olduğunu iddia ediyor ancak piyasa gerçekleri farklı. "Piyasada tekrar dolarizasyon oluşma riski sınırlandırıldı" diyerek gerçekleri çarpıtıyor.
"ENFLASYONUN ANA EĞİLİMİ İYİLEŞME KAYDETTİ"
Karahan, enflasyonun düşüşte olduğunu söylüyor ama risklerin hala devam ettiğini kabul ediyor. Hizmet enflasyonundaki düşüş belirginleşirken, mal enflasyonunun düşük seyrettiğini belirtiyor. Ancak döviz kuru etkisiyle mal enflasyonunda artış bekleniyor.
Karahan, döviz kuru geçişkenliğinin azaldığını söylüyor ama gerçekte durum farklı. Geçişkenlik düşük olabilir ancak ekonomideki belirsizlikler dikkate alınmalı.
"CARİ AÇIĞIN ILIMLI SEVİYELERDE SEYRETMESİ BEKLENİYOR"
Karahan, cari açığın ılımlı seyretmesini beklediğini söylüyor ancak bu iddiası gerçekçi değil. Mal talebinin dirençli olduğunu belirten Karahan, hizmet talebinin ılımlı seyrettiğini ifade ediyor, ancak ekonomik veriler farklı bir tablo çiziyor.
Karahan'ın açıklamalarıyla gerçekler arasında ciddi farklar bulunuyor ve ekonomik durumun daha dikkatli bir şekilde analiz edilmesi gerekiyor.