ÖZGÜR DURUŞ

19 Mart Saray darbesinden sonra ülkenin dört bir yanında yayılan direnişlerin en son halkası liselilerin isyanı oldu. Milli Eğitim Bakanlığı, Proje okullar çerçevesinde yaptığı değişiklikle birçok lisede öğretmenleri istekleri dışında yeniden görevlendirerek okullarından uzaklaştırdı.

Rejimin 'kindar ve dindar' nesil planının bir parçası olarak görülen öğretmen atamaları, iktidarın liselerde yeni bir kadrolaşma girişimi olarak yorumlandı.

Liselerden yükselen karşı çıkma dalgası, ülkedeki toplumsal muhalefetin güçlü bir parçası haline geldi.

"Öğretmenime dokunma" sloganıyla başlatılan eylemlere liseli öğrencilerin yanı sıra veliler, mezunlar ve üniversite öğrencilerinin de destek vermesiyle yeni bir mücadele alanı açılmış oldu.

İstanbul Liseliler Koordinasyonu'nun yarın saat 17.00'de Beşiktaş Meydanı'nda yapacağı buluşma çağrısıyla devam eden protestoları konuştuk.

19 Mart'tan sonra artan itirazların son halkası siz oldunuz. Bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?

Henüz reşit olmayan arkadaşlarımız olarak siyasetin okullarımıza karışmamasını istesek de ülkedeki adaletsizlik ve kaos bizi de etkiledi. Proje okullarında yapılan eğitimi boşaltma operasyonları ve fazla sayıda din kültürü öğretmeni ataması, bizi bu karmaşaya dahil etti.

Buna karşılık, ülke genelinde yaptığımız oturma eylemleri, yürüyüşler ve protestolarla hiçbir haksızlığa sessiz kalmayacağımızı gösterdik ve göstermeye devam edeceğiz. Eğitimi boşaltmalarına izin vermeyeceğiz ve elimizden geleni yapmaya hazırız. Sessiz kalmayacağız ve haklarımızı savunacağız.

Proje okullarındaki direnişler kısa sürede yayıldı. Liselerdeki itirazlar nasıl başladı? Süreci özetler misiniz?

Öğretmenlerimize yapılan haksızlığı öğrendikten sonra hemen tepki gösterdik. Tüm liseler bir araya gelerek bu haksızlığa sessiz kalmayacağımızı ve tepkimizi göstereceğimizi kararlaştırdık. Tepkilerin büyümesiyle hayal bile edemeyeceğimiz bir direniş başlattık. Şimdi okul içindeki eylemleri sokaklara taşıma konusunda hemfikiriz ve başarılı olacağız.

Protestolar sırasında liseli öğrencilere baskı uygulandı. Öğrenciler buna nasıl karşılık verdi?

Bu tür baskılara karşı uzlaşmacı bir tavırla tepkilerimizi korumaya çalıştık. Öğrenciler, birlikteliği ve dayanışmayı sürdürerek en doğru karşılığı verdiler. Halkı korkutarak ve liseli öğrencilerin hareketini siyasi duruşlara bağlayarak panik yaratan operasyonları kınadık.

Liseli arkadaşlar için öğretmen atamaları bardağı taşıran son damla mıydı? Liselilerin tepkisinin nedeni ne?

Liselilerin tepkisinin sadece öğretmen atamalarına verilmiş bir tepki olmadığı unutulmamalıdır. Eğitimdeki fırsat eşitsizliği, işçi çocuk ölümleri, hukuksuz tutuklamalar ve birey özgürlüğünü kısıtlayan kararlar gibi unsurlar da tepkilerde etkili oldu. Liseliler, bu baskıcı ortama karşı doğal bir tepki göstermektedir.

Liseli ve üniversiteli gençler bir araya gelerek iktidara karşı birliktelik gösterdi. Liselilerin talepleri neler?

Liseliler olarak en önemli talebimiz laik, özgürlükçü, bilimsel ve parasız eğitimdir. Proje okullarının sona ermesini istiyoruz. Din derslerinin dayatılmasına karşı çıkıyoruz. Sansür istemiyoruz. Öğretmenlerimizin ideolojik nedenlerle görevden alınmasına karşıyız. Tacizleri kabul etmiyoruz. Öğrencilere ücretsiz öğün sağlanmasını istiyoruz. Çocuk işçilerin unutulmasına karşı çıkıyoruz. Bu haklar için direnmeye devam edeceğiz.

İstanbul Liseli Koordinasyonu olarak yapacağınız eylem çağrısı hakkında ne söylemek istersiniz?

Sesimizi sokaklarda yükseltmek ve bu mücadeleyi sürdürmek önemlidir. Dayanışma ve birlik içinde olacağız. Liseli sıra arkadaşlarımızı, öğretmenlerimizi, üniversitelileri ve tüm halkı yarın saat 17.00'de Beşiktaş Meydanı'na bekliyoruz. Taleplerimiz karşılanana kadar mücadeleye devam edeceğiz.