Kanserin arkasındaki suçlu: İnsanlık!
Gezegendeki türlerin yüzde 95'ten fazlası kayboldu, ve bu değişimlerin sorumlusu açıkça insanlar. İnsan etkisiyle, birçok popülasyondaki genetik çeşitlilik azalıyor.

Dr. Pedram TÜRKOĞLU - @PedramTurkoglu
Kanser... Tıbbın dişli rakiplerinden bir tanesi. Öncelikle kanserin ne olduğunu açıklamaya çalışalım. Çünkü bu konu halk arasında sık sık yanlış anlaşılıyor. Kanser, en yalın anlamıyla kontrolsüz hücre bölünmesi demektir. Çeşitli mutasyonlar sonucu tümör baskılayıcı genler ve proto-onkogenler değişime uğrayarak, hücre siklusunda kontrol kaybına yol açar. Böylece hücre, apoptoz denilen kontrollü hücre ölümüne uğramadan sınırsız bir şekilde çoğalmaya başlar. Kanser, bilimsel olarak malign neoplazm şeklinde tanımlanır. Malign, kötü huylu; benign ise iyi huylu demektir. Diğer yandan neoplazm ise yeni hücre oluşumu anlamına gelir. Benign (iyi huylu) tümörler, kanser sayılmazlar.
Filler ve Köpekbalıkları da Kansere Yakalanabilir
Hatalı yayılan bilgilerin aksine filler ve köpekbalıkları da kansere yakalanabilir. Filler, iri boyutları yüzünden daha fazla hücreye sahiptirler. Bu yüzden karşılıklı evrim sonucu p53 isimli tümör baskılayıcı genlerden daha fazla mevcuttur. İnsanlarda 1 kopya bulunurken, filler 20 kopya bulunur. Yine de hücre bölünmelerinde oluşan hataları tamamen indirgeyemez. Dolayısıyla kanser görülebilir.
Neden Önlenemiyor?
Bu mutasyonlar öyle çeşitli kombinasyonlarda ve birbirlerinden o kadar farklı şekillerde meydana gelebilirler ki "Her kanser birbirinden farklıdır." genellemesini yapmak bile mümkündür. Kısacası mide, over, kalp, akciğer, kan, deri kanseri sınıflandırmalarının üzerine çok daha öznel kanser tanımlarına ihtiyaç duymaktayız. Her kanser birbirinden bu denli farklı mutasyonlarla başlayabildiği için de, başlamasını engelleyebilecek bir mekanizma geliştiremiyoruz. Buna karşın sonuca yönelik tedavilerimiz bulunuyor; kanserli bölgeyi cerrahi yöntemle çıkarmak ve ardından adjuvan isimli destekleyici kemoterapi, immünoterapi ve radyasyon tedavisi sağlamak. Her tedavinin en az bir yan etkisi var ve kalıcı çözümler sunmuyorlar.
Onkojenik Organizmalar
Onkojen, kısaca kanser oluşumuna sebebiyet veren demektir. Kanser bilimi olan onkoloji ismi de buradan gelmektedir. Günümüzde bu konuda çok iyi bilinen virüsler ve bakteriler mevcuttur. En meşhur örneği serviks (rahim ağzı) kanserine sebebiyet veren HPV (İnsan Papilloma Virüsü) ve kronik enfeksiyonları hepatoselüler karsinom gibi karaciğer kanserlerine sebebiyet veren HBV (Hepatit B Virüsü) ve HCV (Hepatit C Virüsü) diyebiliriz.
Bizim Yüzümüzden Hayvanlar da Oluyor
Nature'da yayımlanan son meta-analize göre insan (Homo sapiens) da tıpkı virüsler gibi onkojenik türler arasında sınıflandırılması gerekiyor. İnsan kaynaklı etkiler nedeniyle hayvanlarda da kanser sıklığı artmış durumda. Örneğin Kanada'da yüksek deniz kirliliğine maruz kalan beluga balinaları arasında kanser oluşma oranı %27 artmış durumda. Klorin içerikli böcek zehri ile Kaliforniya deniz aslanları arasında kanser oluşum oranının yükseldiği tespit edilmiş. İnsan kaynaklı besin ve atıklar, doğadaki hayvanlarda kanser oluşumu riskini artırabiliyor.
Evrimsel Süreç
Evrimsel süreç sürekli olduğuna göre bu yaşananların hepsi evrimsel sürecin bir parçası değil midir? İnsan türünün etkileri nedeniyle insanın kendisi dahil doğadaki diğer hayvanlarda da kanser sıklığı artmış durumda. Bu durum doğanın bir parçası olan insan evriminin bir sonucudur.