Kadınların tepkisi: 'Normal doğum kararı bizim!'
Sağlık Bakanlığı, "normal doğumu" teşvik etmek amacıyla özel tıp merkezlerinde yeni bir karar alarak adım attı.
Artık özel tıp merkezlerinde, tıbbi bir zorunluluk olmadığı sürece planlı sezaryen doğumlar yasaklanacak.
Kadınlar, doğum şekline karar vermede doktorlarıyla birlikte söz sahibi olacaklarını vurgulayarak, "Bu karar siyasilerin değil, kadınların hakkıdır" şeklinde konuştular.

Sağlık Bakanlığı, özel sağlık kuruluşlarında önemli değişikliklere giderek Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkındaki Yönetmeliği güncelledi.
19 Nisan 2025 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmelikle birlikte, tıp merkezlerinde planlı sezaryen doğumlar artık gerçekleştirilemeyecek ve "normal doğum" için doğum ünitesi zorunlu hale gelecek.
Bakanlık, ameliyathanesi olmayan tıp merkezlerinde doğum ünitesi açılmasına izin vermeyecek, kayıtların elektronik ortamda tutulması ve denetimlerin artırılması da yeni düzenlemeler arasında yer alacak.
Kadın hakları savunucuları ise iktidarın doğum yöntemlerine müdahalelerini sert bir şekilde eleştirirken, Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Arzu Sena Topuz, "kadınların bedensel haklarına yönelik bir tehdit" olarak gördüğü son dönemdeki sezaryen karşıtı söylemleri değerlendirdi.
Topuz, siyasilerin "fıtrata uygun doğum" açıklamalarını, Diyanet’in sezaryeni dine aykırı bulan ifadelerini ve Sağlık Bakanlığı’nın sezaryeni hedef alan görsellerini bilim dışı ve cinsiyetçi buldu ve futbolculara "Doğal olan normal doğumdur" yazılı pankart taşıtılmasını bu yaklaşımın bir örneği olarak gösterdi.
Sezaryenin hem anne hem bebek için hayati bir tıbbi müdahale olabileceğini vurgulayan Topuz, "Kadınlar kendi bedenleri ve hayatları hakkında karar verdikleri için dahi şiddete uğrayabiliyor" dedi ve doğumda önceliğin sağlık hizmetlerine erişimin sağlanması gerektiğini belirtti.
"AİLE DEĞİL KADIN ODAKLI POLİTİKALARA İHTİYACIMIZ VAR"
Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK) gönüllüsü Avukat Sema Yurtbilir Yavuz, tıbbi gerekçe olmadan sezaryen doğumun sınırlandırılmasını kadınların sağlık hakkının ihlali olarak gördü ve bu düzenlemeyi hukuka aykırı buldu.
Yavuz, uygulamaların siyasal iktidarın aile ve nüfus odaklı politikalarının bir parçası olduğunu belirtirken, "Her yıl yüzlerce kadın cinayeti yaşanırken, aile değil, kadın odaklı politikalara ihtiyacımız var" diyerek doğum şekline kadınların ve hekimlerin birlikte karar vermesi gerektiğini vurguladı.
YÖNETMELİK NEYİ İÇERİYOR?
Sağlık Bakanlığı'nın Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkındaki Yönetmeliği, 19 Nisan'da Resmi Gazete'de yayımlanarak tıp merkezlerinde normal doğumun teşvik edilmesi ve planlı sezaryenin yapılamaması kararını içeriyor.
"NORMAL DOĞUM" TARTIŞMALARI NASIL BAŞLADI?
Türkiye'de sezaryen doğum tartışmaları, 2012'de Umumi Hıfzıssıhha Kanunu'na eklenen sezaryen maddesiyle başlamıştı.
CHP'nin iptal istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurduğu düzenlemenin Anayasa'ya uygun bulunarak reddedilmesi ve ardından Diyanet İşleri Başkanlığı'nın sezaryen doğumu dini açıdan değerlendirmesi tartışmalara neden olmuştu.
DİYANET "DİNEN UYGUN DEĞİL" DEDİ
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu'nun sezaryen doğumu dini açıdan değerlendirdiği yanıt ve RTÜK'ün Sağlık Bakanlığı'nın normal doğumu özendiren yayınlarıyla tartışmalar sürerken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın normal doğumu teşvik etmesi eleştirilere neden oldu.