BirGün Kadın Kolektifi: Kadınlara Özgü Gündemler Dışında Neredeler?

8 Mart'a yaklaşırken, kadınların konuşmacı olduğu etkinliklerde hala erkek egemenliği devam ediyor. Kadınlar çeşitli meslek gruplarından konuşmacı olarak davet edilirken, genellikle sadece "kadınlara özgü" konularda yer veriliyor. Kadınların yaşadığı sorunlar ve mücadeleleri dışında seslerini duyurabilmeleri neredeyse imkansız hale gelmiş durumda.

Finlandiya'daki Tampere Üniversitesi'nde başlatılan 'All Male Panels' hareketi, kadınsız toplantıları gündeme getirerek dünya genelinde dikkat çekiyor. Türkiye'de de benzer bir çalışma yapan X, 2017 yılından bu yana 1348 kadınsız toplantının düzenlendiğini belirtiyor.

Özellikle Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin 21 erkek konuşmacının yer aldığı, tek bir kadının dahi davet edilmediği toplantısı, cinsiyet eşitsizliğinin ne kadar derin olduğunu gözler önüne seriyor. Artık kurumlar ve siyasi partiler, kadınları sadece "dekor" olarak görmekten vazgeçmeli ve gerçek anlamda eşitlik sağlamalıdır.

Az Bildiğimizden Feminist Değiliz: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği İçin Gerçek Çözümler Gerekiyor

Kadınların uzmanlık alanları sadece cinsiyet odaklı konularla sınırlı tutulmamalıdır. Kadınlar her alanda söz sahibi olmalı ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğiyle mücadele etmelidir. Feminizm, sadece cinsiyet tartışmalarını değil, toplumsal dönüşümü de hedefleyen bir ideolojidir. Kadınların seslerini duyurabilmesi ve hak ettikleri yerleri alabilmesi için erkeklerin de destek olması gerekmektedir.

Bahaneler Hep Aynı: Kadınları Görmezden Gelen Yaklaşımlar

Kadınların davet edilmediği etkinliklerde sıkça karşılaşılan bahaneler hep aynıdır. Programın başka bir kurum tarafından yapıldığı, kadın konuşmacıların bulunamadığı ya da ani gelişmeler nedeniyle katılamadığı gibi gerekçeler, kadınları görmezden gelmenin sıradan bahaneleridir. Gerçek eşitlik için bu tür önyargılı yaklaşımların değişmesi gerekmektedir.

Token Kadın Daveti: Sembolik Değişimler Yerine Gerçek Eşitlik İçin Çözümler Üretilmeli

Token kadın daveti, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine karşı sembolik bir adım olarak değerlendirilmelidir. Kadınların gerçek anlamda etkinliklere katılımı ve söz hakkı sağlanmalı, kadınlar sadece görünürlük amaçlı değil, gerçek katılım için davet edilmelidir. Gerçek çözüm, kadınların planlama süreçlerine dahil edilmesi ve eşitlikçi yaklaşımların benimsenmesidir.