Evren Karadeliğin Sarmalında mı?
Evrenin dönüp dönmediği konusundaki belirsizlik devam ediyor. Uzmanlar, gözlemlenen görünür madde ışığından elde edilen verilere dayanarak kesin bir yanıt bulunmadığını belirtiyor.

Evrenin Sırları ve Gizemleri - @Sertac_Oztrk
Kozmosun karanlık derinliklerine göz attığımızda, karşımıza çıkan sırlar ve esrarlar, evrenin gizemli doğasını ortaya koyuyor. Evrende dolaşırken, evrenin bebeklik dönemine benzer bir manzara ile karşı karşıya kalıyoruz. Ancak, son yapılan gözlemler, evrenin dönüş halinde olabileceği ve bir karadeliğin içinde bulunabileceği ihtimalini ortaya atıyor.
Antik ve orta çağlardan beri Dünya'yı evrenin merkezi olarak gördüğümüz anlayışımızı sorgulamaya devam ediyoruz. Bu keşif serüveninde teleskoplar en büyük yardımcılarımız olmuştur. Galileo Galilei'nin 1609 yılında geliştirdiği teleskop sayesinde, önceden görülmemiş birçok detayı keşfetmiştir. Ayın dağları ve kraterleri olduğu, gök cisimlerinin kusursuz olmadığı ve Jüpiter'in etrafında dönen uyduların bulunduğu keşfedilmiştir. Bu da, diğer gezegenlerin de kendi uydularına sahip olabileceğini göstermiştir, bunun sonucunda Dünya'nın merkezde olmadığı anlaşılmıştır.
Gökyüzüne teleskopla bakış, Aristotelesçi Hristiyan kozmolojisine ciddi darbeler vurmuştur. Edwin Hubble'ın 1920'lerde yaptığı keşif ise evrenin genişliğini ve çeşitliliğini ortaya koymuştur. Hubble, Andromeda Gökadası'nın Samanyolu dışında olduğunu keşfetmiş ve evrenin genişlediğini gösteren kanıtlar elde etmiştir. Evrenin genişlediği ve sürekli değiştiği fikri, evrenin statik olmadığını ve bir başlangıcı olduğunu göstermiştir.
EVRENİN SIRLARI AÇIĞA ÇIKIYOR
Hubble Uzay Teleskobu, Planck Teleskobu ve WMAP uydusu gibi teknolojik araçlar sayesinde evrenin genişleme hızını ve kozmik arkaplan ışımasını daha net bir şekilde anlamaya başladık. Bu ölçümler, Lambda-CDM modelinin en iyi evren modeli olduğunu göstermektedir. Bu modele göre, evren genişlemekte ve düz bir yapıya sahiptir.
Eskiye dayanan Lambda-CDM modeline alternatif spekülatif modeller de mevcuttur. Örneğin, evrenin bir karadeliğin içinde doğduğunu savunan teoriler bulunmaktadır. Bu teorilere göre, karadeliklerin içinde yeni evrenler oluşabilir ve evrenin genişlemesine yol açabilir. Karadelik evren teorisi, evrenin homojenliğini ve izotropisini açıklayabilir ve evrenin dönme hareketine sahip olabileceğini öne sürmektedir.
EVRENİN GİZEMİ: DÖNÜŞ MÜ?
Evrenin gerçekten döndüğü veya bir karadeliğin içinde olabileceği iddiaları, son James Webb Uzay Teleskobu'nun derin uzay fotoğraflarıyla desteklenmektedir. Yapılan gözlemler, galaksilerin dönüş yönlerinde belirgin bir asimetri olduğunu göstermektedir. Bu bulgular, evrenin dönerek doğduğu veya Güneş sisteminin gözlemlere etki edebileceği yönünde yorumlanmaktadır.
Evrenin sırlarını tam olarak çözmeden, karanlık maddenin yapısını anlamadan, evrenin doğası hakkında kesin yargılara varmak zordur. Bu karmaşık kozmosun içinde, belki bir karadelikte sıkışıp kalmış atomlarız, belki bir simülasyonun parçasıyız ya da büyük bir sahnede rollerimize bürünmüş oyuncularız. Ancak, gökyüzüne bakmanın ve düşünmenin heyecan verici doğası, bizi asla terk etmeyecektir.