Çin, Tardigradlarla Süper Askerler Yaratıyor!
Çin'de yapılan bir araştırmada, tardigradların dayanıklılığının anahtar bir bileşeni olan Dsup proteini, insan embriyonik kök hücrelerine başarıyla aktarıldı. Bu çalışma, gelecekte insanların radyasyona karşı daha dayanıklı olmalarını sağlayabilecek önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Akın Karahasan - @tardigradalog
Süper askerler… Sanki dünyayı daha da karmaşık hale getirmek için var olan bir senaryo gibi. Güçlü devletler arasındaki rekabetin etik değerleri alt üst ettiği tartışmalı projeleri hatırlatıyor. Daha güçlü, zeki, dayanıklı ve üstün askerler yaratma düşüncesi yaygınlaştı. Gattaca filmi gibi genetik mükemmellik arayışını en iyi anlatan yapımlardan biri bile bu konuya değinmeden geçemez.
Gattaca filmindeki 'mükemmel toplum' arayışı öjeni felsefesine ışık tutarak insanların üstün varlıklara olan ilgisinin süreceğini gösterdi. Çin'de yapılan bir araştırmada, tardigradların dayanıklılığını sağlayan Dsup proteini insan embriyonik kök hücrelerine aktarıldı. Bu çalışma, gelecekteki bireylerin radyasyona karşı daha dirençli olmasını hedefliyordu. Ancak bu çalışmanın askeri bir kurum tarafından yapılması, Çin'in 'süper asker' üretme çabalarına dair spekülasyonlara yol açtı.
DSUP PROTEİNİ
Çinli araştırmacılar, tardigradlardaki Dsup genini insan embriyonik kök hücrelerine yerleştirmeyi başardılar. Bu sayede embriyonik kök hücrelerin %90'ı, radyasyona maruz kalmadan sağ kurtulmayı başardı. Ancak bu genetik müdahalenin uzun vadede nasıl bir tepki vereceği ve güvenlik riskleri konusunda endişeler bulunuyor.
Çalışma sonuçları, genetiği değiştirilen kök hücrelerin normal şekilde çalıştığını ve hızlı bir şekilde büyüdüğünü gösterdi. Ancak bu durum, süper askerlerin geliştirilmesi ihtimalini akıllara getiriyor. Araştırmacılar, bir sonraki aşamada kırmızı kan hücreleri, beyaz kan hücreleri ve trombositlere tardigrad genini aktarmayı hedefliyorlar. Bu sayede radyasyona karşı dirençli yeni kan hücreleri üretilebilecek.
Ayrıca tardigrad genlerinin insan genetik materyaline eklenmesinin kanser, yaşlanma, diyabet gibi hastalıklarla mücadelede etkili olabileceği düşünülüyor. Ancak bu tür genetik müdahalelerin askeri amaçlarla kullanılması, etik tartışmaları da beraberinde getiriyor.