Bu evde grev ateşi yanıyor!
Olayın Özeti
📌 Olayın Özeti
Dilan Esen'e göre kadın emeğini hedef alan politikalar kadınları ev içinde ücretsiz, dışında düşük ücretlerle çalışmaya zorluyor. Kadınların yaşadığı sorunlar ve mücadele çağrısı, kadınların eşitlik, güvence ve adalet taleplerini vurguluyor.
Tarihte ilk kadın grevi 1910 yılında gerçekleşti. Milyonlarca kadın, farklı taleplerle birçok grev düzenledi, bazıları kitlesel olurken bazıları daha küçük çaplıydı.

Kadın Emekçilerin Haykırışı: Müjdeler Arasında Sömürü!
Dilan ESEN
Kadın emeğine yönelik saldırgan politikaların arttığı sert bir dönemdeyiz. Kadın emeği bir kez daha hor görülüyor, ev içinde ücretsiz, dışarıda ise düşük ücretle güvencesiz çalıştırılmaya çalışılıyor. Adı "esneklik" konularak kadınları güvencesiz, yarı zamanlı ve kayıtdışı çalışmaya zorlayan yeni istihdam modelleri geliştiriliyor. Tüm bunlar "müjde" olarak lanse ediliyor. Bir diğer "müjde" ise bu yılın "Aile Yılı" ilan edilmesi. Ancak asgari ücret hala tek kişi üzerinden hesaplanıyor.
Gerçekte ne mi oluyor? Kadın emekçiler, aynı işi yapmalarına rağmen erkeklerle aynı ücreti alamıyor, hem işte hem evde sömürülüyor. Evde bakım yükünü de üstlenen kadınlar, bu yüzden daha fazla sömürülüyor. Bu adaletsiz sömürü düzeni kadın yoksulluğunu artırıyor, kadınları güvencesiz ve esnek çalışmaya mahkum ediyor. Bu çalışma modeli aynı zamanda kadınların sosyalleşmesini de engelliyor.
Kadınlar yoksullukla, işsizlikle mücadele ederken, güvencesiz çalışmaya zorlanırken, sokakta farklı konular konuşuluyor: Yoksulluk, geçim sıkıntısı, şiddet, taciz...
Kadınların temel sorunlarını anlamak için sokakta dolaşmanız yeterli. Kadınlar "Geçinemiyoruz" diye isyan ederken bir diğeri "Ben hem geçinemiyorum hem dinlenemiyorum" diyor. Kadınların dinlenmesi neredeyse imkansız hale gelmiş durumda. Hem düşük ücretle uzun saatler çalışıyorlar, hem de ev işlerini üstleniyorlar.
Kadın işçiler, ücret düşüklüğünden şikayet ederken, eşitsizliklerle karşı karşıya olduklarını vurguluyorlar. Kadınlar, erkeklerle aynı işi yapmalarına rağmen daha az ücret alıyorlar. Ayrıca iş yerinde cinsiyetleri nedeniyle baskı ve ayrımcılığa maruz kalıyorlar.
Kreş eksikliği nedeniyle çalışamayan kadınların sayısı milyonları buluyor. Ücretsiz, nitelikli kreşlerin sayısının az olması, kadınların iş hayatında aktif olmalarını engelliyor. Kadınlar, taleplerini haykırmak için sokaklara dökülüyorlar. Eşitlik, güvence, adalet ve yaşam hakları için mücadele ediyorlar. Hayatı durdurarak seslerini duyuruyorlar.
Çözüm: Kadınların Hayatı Durdurması!
8 Mart, kadınların hakları için verilen mücadelelerin sembolü haline gelmiştir. Kadınlar, eşitlik talepleriyle grevler düzenlemiş, seslerini duyurmuşlardır. Bu mücadele devam ederken, kadınlar sokakta yaşadıkları sorunlara çözüm talepleriyle yürümeye devam ediyorlar. Kadınlar, hayatları için, eşitlikleri için, güvenceleri için, adaletleri için, hayatta kalmak için mücadele ediyorlar. Bulaşığı bırakıp, işleri terk ederek hayatı durduran kadınlar, hakları için sokaklara dökülüyorlar.